Süt kokluyorum arada kuzum boynun yerine
…
Hiçbir yerde
bedenime göre hayat kalmamış.
Özgür Ballı – Buradan Acınız
Sen
olamasan ve şu bendeki tüm olanlara bu kadar alışık davranmasa
Büyümeyecek dilime
çarpa çarpa öğünen küfür
Mustafa Melih Erdoğan – Şehrin Topukları
Altında Ezilen Bir Gün
2.İstediğim
sorudan başlasaydım eğer attığım adımlardan korktuğumu yazardım. Kazırdım aklıma
her sabah, her akşam nakşederdim kalbime yokluk denilen tılsımlı sözcüğü. Hocanın
vereceği nottan korkmadan –ki istese bir soru yüz puan- süreyi iyi kullanmaktan
başka acziyetimi dökerdim ismim kodlanarak verilen kağıtlara. Bunu Allah
biliyor hocam. Allah her şeyi biliyor hocam.
4.Şimdi kitap
açmak serbest dediniz ya, ne olacak?
Yaşanılacak efendim,
yaşanılacak. Bir gölgelikte durulacak. Bir gölgelikten hayat akacak. Dizinin dibinde
oturulacak. Anılacak bir geçmiş olacak. Söylediği hıfz edilecek.
Aziz Mahmut Öncel – Yazılı Kağıdı
Kalbinin
üstünde bir sezinti
Ezildikçe içim,
ben sana daha çok
İnandım bir
yerlerde bu çok sızı
Dedim bir kere
de dünya dönsün çevremde
Düştüm içime bin
kuyudan önce
Bir kuşun
kederlenmesi gibi
Hep içime
şakıdım
Esma Koç – Sezinti
Etme
bulma dünyası dedikleri de bu zaten
Dün kırdıkların
bugün kalbine batar
Muhammed Faruk Özcan – Ayıp İkindi
Bu
yıl astrologlar pek bir kova
Doldur boşalt
yap arada, iyidir.
…
Olmazsa at biner
çeyiz kuşanırız.
Yağız Gönüller – Evlilik Öncesi
Rehabilitasyon Merkezi
Ama
yok onlar orada
Hiç yerinde
kıpırdamamış kimse
Hep orada
Eksilmemişim
Hafiflememişim
Tükenmemişim
Öfkeliyim tükenmemişim
Tükenmiyor öfkeliyim
Çünkü içimde
Ne kadar çok şey
var içimde
İsa’yı
öldürenlerin laneti bile var
Ellerime düşmüş
lekeleri bir kere
İbrahim Demir – İçimdeki Biri
Sen
Karşı
Kıyıdaki
Elinde
Bir
Tutam
Can
İçime
Yağıyor
İnceden
Ruhum
Sonbahar
Gibi.
Hikmet Çamcı – No. 3 D Minör
Sırtını
göğe dayayan çatıları giyinir ruhumuz
Topraktan yeşeren
vücutları öperim
Kara bakamazsam
gözlerim görmez bir adım sonrası kalır aklımda
Adem Yazıcı – Kar Işığı
Kime
sordumsa umut kestiler, acı aşıladılar
Seni bir ana
hapsettiler, ağır oldular
Yola burnunu
çıkarttılar, satır başına beni
Sonu gelmeyen
bir cümle ettiler, seni.
Ertuğrul Demir – Her Şey Bir Yana Güzün
Aldığım Haber
Karaya
oturmuş gemiler vardır
Onları görmüşlüğüm
vardır
Hep sorduğum
sorular
Kaçan duraklardadır
Yazık ki durak
görmemiş
Camdan şehir
izlememiş
Bir yığın vardır
Cihad Özsöz – Yineşehir
Sana
seslendiğimden bu yana kelimelerim bir deri bir kemik
Bu süregelen hiç
değişmeyecek bir gövdem olsun isterdim
Bir daha dilimi tartıyorum
ve ne söyleyeceğimi bilemeyerek
Senden gelecek
bütün hamlelerin morluklarını üstünde taşıyan
Bir gövdem olsun
isterdim, bir de…
…
Konuşmanın bir
anlamı yok, söylediklerimi bile taşıyamıyorum
İdris Ekinci – Tekil Süreksizlik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder