7 Mar 2013

kalakalırız öylece..


"Her gün bir perde iner ömrümüze, bir perde açılır, her şey birden değişir. Değişir tablolar, renkler, kokular, nesneler. Sorarız, ben hangi dündüm, hangi renk, hangi koku? Toz duman arasında geçip giden ne? Ama gider gidecek olan bütün bir aldırmazlıkla. Yaklaşır gelecek olan bütün acemiliğiyle. Sorarız, bize çarpıp kaybolan ne? Toz bulutu içinde sonsuzluklara karışan ne? Biz neresindeyiz o gidenin, neresinde? Neresindeyiz esintili boğaz akşamlarının, lavanta kokulu yatakların? Sorarız, hayal ne, gerçek ne? Sonra tül perde havalanır, kapılar kapanır, sözcükler uçar. Orada, öylece kalakalırız."

Necip Tosun – Küller ve Uçurumlar ( Hüzzam) ‘dan..

4 Mar 2013

tesadüfün böylesi..

Bir hafta önce Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'nun 'gün akşamsızdır' öykü kitabında -kaybolan kadın- öyküsünün ardından merak etmiştim acaba bu kadına ne oldu? dışarıdan görenlerin değilde kendinin ne yaşadığını gerçekte... 
Dün okuduğum başka bir öykü sanki devamını okuyormuşum gibi bir his uyandırdı birden. Cihan Aktaş'ın mahalle mektebi dergisinde yazdığı -kirli paslı köşeler- öyküsünde buldum birden kaybolan o temizlikçi kadını. 
iki farklı yazar
iki farklı zaman
ama aynı kadını yazıyorlar hissi uyandırdı bende.. 
belkide iki öyküde de temizlikçi kadınların hayatının işlenmesindendir böyle hissetmem.
ya da ne bileyim ama hoşuma gitti merakımın böyle gitmesi :)